Bugün 9 kasım, yarın saat dokuzu beş geçe senin ölümünü anacağız. 72. yılı ölümünün... Bedeni olarak ölümünün... Yine devlet başkanları, başbakan, cumhurbaşkanı, bakanlar, siyasi parti liderleri(bazıları), milletvekilleri resmi bir şekilde Anıtkabir'i ziyarete gidecek. Tüm basın ordusu peşlerindeyken göğüslerini gere gere mozolenin başına geçecekler. İki asker yardımıyla bir çelenk bırakacaklar oraya. Yine o basın ordusuyla beraber saygı duruşunda duracaklar önünde. Ardından da gidip hatıra defterine bir kaç kelime yazacaklar. "Ata'm izindeyiz bıraktığın mirası en iyi şekilde yaşatmaya çalışıyoruz." Peki Ata'm biliyor musun merasim bittikten sonra ne yapacaklar? Bilmem izleyebiliyor musun acaba? Eğer izleyemiyorsan ben söyleyeyim: işlerinin başlarına dönecekler. Okullarda İstiklal Marşı ve Andımız'ın okunma zorunluluğunun kaldırılmasının ne zaman yürürlüğe girmesi gerektiğini tartışacaklar. Bunu çözüme kavuşturduktan sonra daha kendini tanımayan, okuma yazma bilmeyen körpe beyinlere nasıl zorunlu din dersi veririz diye düşünecekler. Sonra da zorunlu din bilgisi dersini 1. sınıflara indirecekler. Bu dersi otistik çocuklara da verecekler. Ve onların en çok ihtiyacı olan beden eğitimi dersinin saatini azaltarak yapacaklar bunu. Ama merak etme Ata'm, bir sonraki resmi bayramda yine yanına gelecekler. Yine "Ata'm izindeyiz" yazacaklar.
Dediğim gibi Paşam, seninle aynı ortamda bulunamadım. Ama seni çok duydum. Ve umarım içimizdeki sönen ateşleri gözlerinin kıvılcımıyla tutuşturursun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum giriniz